TSB, bugün meydana gelen sel afeti dolayısıyla meydana gelen hasarlarda sigortalı olan işyeri, ev ve araçlarda teminatları içinde sel teminatı olanların hasarlarının karşılanacağını açıkladı.

Türkiye Sigorta Birliği Genel Sekreter Yardımcısı Erhan Bozkurt’un sel hasarları hakkında yaptığı değerlendirmede şu ifadelere yer verildi:

Sel ülkemizde depremden sonra gerçekleşme sıklığı ve şiddeti en yoğun doğal afet riskidir. İklim değişiminin etkisiyle sadece ülkemizde değil, dünyada da sel riski ile sıklıkla karşılaşılmaktadır. Bugün yaşadığımız afet nedeniyle araçları, konutları ve işyerleri hasara uğrayan vatandaşlarımız sel teminatı bulunan sigorta poliçeleri (konut, işyeri, kasko) kapsamında bu zararlarını karşılayabilirler. Sektörümüz bundan önce de olduğu gibi sigortalılarımızın hasarların tazmini konusunda en hızlı şekilde hareket edecektir

Bugün İstanbul’daki yağış sonrasında gerçekleşen sigortalı sel hasarının tutarı konusunda henüz elimizde bir veri bulunmamaktadır. Şehirleşmenin ve ekonomik faaliyetin yoğun olduğu alanlarda sel hasarının maliyeti daha yüksek olmaktadır. Nitekim en yakın dönemdeki yüksek maliyetli sel hasarını, İstanbul’da 2009 yılında yaşamıştık. 31 vatandaşımızın vefat ettiği bu felaket Silivri, Selimpaşa, Çatalca, İkitelli Basın Ekspres yolu, Halkalı, Arnavutköy, Sultangazi, Bağcılar, Eyüp, Esenler, Bahçelievler, Başakşehir, Büyükçekmece merkezli gerçekleşmiş, felaketin sigorta sektörüne maliyeti o tarihte yaklaşık 700 milyon TL olmuştur. Bu felaketler, dere yatağına inşa edilmiş binalar ve/veya şehirleşmeyi destekleyecek altyapı eksiklikleri nedeniyle gerçekleşmekte veya hasarın şiddeti de bu sebeple yüksek olmaktadır.

Türk Sigorta Sektörü bu alanda üzerine düşeni yerine getirmiş ve getirmeye devam edecektir. Sektörümüz portföyünde bulunan sigortalıların risk seviyesinin düşmesine yönelik yaptığı yerinde tespitler ve önerilerle hasarın önlenmesine, hasar önlenemediği durumlarda da ortaya çıkan maddi zararı karşılayarak milli servetin korunmasına önemli katkı sağlamaktadır.

Ancak ülkemizde sigorta bilinci maalesef yeterli seviyede olmayıp genellikle yaşanan felaketler sonrasında sigortaya talep artmakta, belirli bir süre sonra da yaptırılan poliçeler yenilenmemektedir. Dolayısıyla yaşanan tecrübelerden ders çıkarmak ve önceden önlem almak büyük önem taşımaktadır."